Hava kirliliği plasentaya sızıyor, anne karnındaki bebekler risk altında...
Dünyada hava kirliliğinin sağlık etkilerine dair yapılan araştırmaların sonucunda çocukların anne karnında ve erken bebeklik dönemlerinde hava kirliliğine yetişkinlere oranla daha fazla maruz kaldıkları ve bu dönemde soludukları kirli havanın olumsuz etkileri olduğu görülmüştür.
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun yaptığı araştırmaya göre çocuklar anne karnında ve erken bebeklik dönemlerinde sinir sistemi toksinlerine çok duyarlıdırlar. Çin’de yapılan pek çok araştırmada, gebelik süresince fosil yakıtlardan kaynaklanan hava kirliliğine maruz kalan annelerin çocuklarında zeka düzeylerinin daha düşük olduğu saptanmıştır.
Kömürlü termik santrallerin sadece havayı değil arsenik, berilyum, bakır, civa, krom vb. maddeler ile toprağı da kirlettiğini biliyoruz. Çin’de kömürlü termik santralin kapatılması, yeni doğan bebeklerin göbek kordonu kanlarındaki organik zehir düzeylerinin düşmesini sağlamış, aynı dönemde bölgedeki çocukların zihinsel gelişmelerinde, motor ve dil yetilerinde olumlu gelişmeler gözlenmiştir.
Hava kirleticileri ile artan bebek ölümleri, düşük doğum ağırlığı ve erken doğum arasında doğrudan bir ilişki olduğu artık bir sır değil. Londra’da yapılan bir çalışmada sigara içmeyen ve sezaryanla doğumu planlanan beş gebe kadının doğum sonrasında plesantaları elektron mikroskobuyla incelenmiştir ve hücrelerin bir kısmında ince karbon partikülleri olduğu belirlenmiştir.
Bu sonuçlar, solunan havadaki kirletici maddelerin akciğerler yoluyla plesantaya girdiğini gösteriyor. Almanya’da 6 şehirde 500 sokakta yaz ve kış aylarında bir ay süreyle çocukların ve yetişkinlerin kirlilik maruziyetini anlamak için bir çalışma yapılmış. Çalışma kapsamında çocuklar için yerden bir metreye kadar, yetişkinler için ise iki metreye kadar yükseklikte nitrojen dioksit (NO2) ölçümleri yapılmış ve ölçüm yerlerinin çoğunda, çocukların maruz kaldığı kirliliğin % 37’ye varan oranda daha fazla olduğu saptanmış.
Gebeliğin erken dönemlerinde partiküler maddeye maruziyetin göbek kordonundaki vücuda zararlı stres ürünlerini arttırdığı ve bunun sonucu olarak da plasenta gelişimini , anne karnındaki bebeğin gelişimini ve büyümesini olumsuz etkilediği gösterilmiştir.
Ayrıca kromozomal ve yapısal anomalileri tetikleyerek anne karnında bebeğin kaybına neden olduğu ispatlanmıştır. Karbon monoksit (CO), kükürt dioksit (SO2) ve partikül madde (PM) gibi hava kirleticilerin artan bebek ölümleri, özellikle doğum sonrası solunumsal ölüm, düşük doğum ağırlığı, bebeğin doğuştan anomali doğması (en sık kalpdamar ve sinir sistemi anomalileri) ve erken doğum ile ilişkili olduğu bulunmuştur.
Araştırmalarda yapılan hava ölçümlerinde SO2, NO2 ve PM(10) değerlerinin eşik değerlerinin üstünde olduğu görülmüştür. Örneğin; Almanya’da yapılan NO2 ölçümleri ortalama 65 𝞵g/m3 olarak ölçülmüştür.
ÖZETLEMEK GEREKİRSE;
Kadınların gebelik süresince hava kirliliğinin olumsuz etkilerine maruz kalması, hem gebelik komplikasyonları, hem de çocukta meydana gelebilecek komplikasyonlar ve gelişme geriliği ihtimali sebebiyle özel bir önem arz eder. Çocukların hava kirliliğinden etkilenmeleri anne karnında başlamakta, başta akciğer olmak üzere pek çok organın gelişimini etkilemektedir. Bu sebeple hava kirliliğinin gebe kadınlar dolayısıyla gelecek kuşaklar üzerindeki etkisi düşünülerek bu riskin ciddiyeti değerlendirilmeli ve acil önlemler alınmalıdır. Gebe kadınların hava kalitesi uyarılarını takip etmeleri, günlük yaşantılarını buna göre düzenlemeleri ve hava kirliliğinin sağlığı tehdit ettiği durumlarda dış mekan faaliyetlerinden kaçınmaları gerekmektedir.
PEKİ ANNELERİN HAVA KİRLİLİĞİNDEN KORUNMASI MÜMKÜN MÜ? BUNUN İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
Sanayi, ısınma ve trafik kaynaklı hava kirliliğinin azaltılması ve yeni hava kirliliği kaynaklarının oluşmasına izin verilmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Temiz hava politikaları oluşturulmalıdır. Yenilenebilir enerjiye önem verilmeli, özellikle kömür santrallerinin kapatılması gerekmektedir. Kömür santrallerinin çocuklara, yetişkinlere ve doğaya ne kadar zarar verdiği araştırmalar sonucu bilinmektedir. Annelerin hava kirliliğinin daha az olduğu saatlerde dışarıda vakit geçirmeleri sağlanmalı, hava kirliliğinin yüksek olduğu durumlarda ise annelere uygun maskeler temin edilmelidir
Yazar: Senanur ÇEVRE
Bizleri desteklemek ve tüm güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi sosyal medyada takip ediniz...