FAUNA [Fauna] Jeolojik bir dönemle yada yöreyle ilgili, insanlar dışındaki hayvanların tümünün yaşamı.

FENOLLER [Phenols] Tarım ilaçlarının, eczacılıktaki ürün­lerin, sepilemedeki etki maddelerinin, reçinelerin ve boyaların üretiminde kullanılan, insan ve su yaşamı bakımından zehirli etki taşıyan endüstriyel atık suda bulunan aromatik bileşikler.

FERAL [Feral] Yabani koşullarda yaşayan hayvanlar ya da bitkiler.

FİTOPLANKTON [Phytoplankton] Bitkisel plankton.

FİZİKO-KİMYASAL ARITIM [Physico-chemical treatment] Atık su arıtımında pıhtılaştırma, yumaklaştırma ve çöktürme gibi fiziksel ve kimyasal süreçleri içeren arıtım basamaklarının tümü.

FLOR [Fluorine]Klora benzer, tepkime yapan gaz.

FLORA [Flora] Bir jeolojik dönem yâda yöre ile ilgili bitki yaşamı.

FLORİDLER [Fluorides]Flor içeren bileşikler.

FOSFATLAR [Phosphates] Bitkiler için gerekli besin niteliği taşıyan ve insan ve hayvan gıdasının normal bileşeni olan fosfor bileşikleri; aynı zamanda lağım suyu ve tarımsal yüzey akışlarında da oluşur ve su oluşumlarında ötrofıkasyona neden olur.

FOSİL YAKITLAR [Fossil fuels] Kömür, petrol, doğal gaz vb. gibi doğal organik yakıtların tümü. Fosil yakıtlar bitki ve hayvan maddesinin milyonlarca yıl boyunca toprak altında ayrışmasından oluşur.

FOSJEN (Phosgene) Renksiz tahriş edici gaz.

FOTOKİMYASAL DUMAN (Photochemical smog) Endüstriyel işlemlerden ve otomobil egzoz gazlarından kaynaklanan hidrokarbon ve azot oksitleri emisyonlarının kirlettiği havada kuvvetli güneş ışığının etkisiyle gerçekleşen fotokimyasal tepkimenin oluşturduğu duman ya da pus.

FOTOSENTEZ (Photosynthesis) Klorofil içeren bitkilerin atmosferdeki karbondioksitten ve sudan, güneş ışığını enerji kaynağı olarak kullanarak karbonhidrat oluşturması, serbest kalan oksijenin ise atmosfere bırakılması süreci.

FOTOVOLTAİK YÖNTEM (Photovoltaics) Güneş enerjisi örneğinde olduğu gibi, fotosel kullanarak ışıktan elektrik üretme yöntemi.

FPOM (Fine particulate organic matter) İnce parçacıklı organik madde.

FPC (Fish protein concentrate) Konsantre balık proteini.

FREATİK (Phreatic) Yeraltı suyuyla ilgili.

FREON (Freon) Yaygın biçimde kullanılan klorofluorokarbon.